Sağlıklı Yaşamın Sırları Beslenme İpuçlarıyla Örgülü Bir Yolculuk
Geçenlerde parkta yürürken bankta oturan yaşlı bir amcayı izledim. Güneş batmak üzereydi, yüzü turuncuya boyanmıştı. Elindeki elmayı yavaşça ısırıyor, sanki zamanın durmasını istiyordu. Belki de o elma, sadece ve sadece bir elma değil, sağlıklı bir yaşamın simgesiydi onun için. İşte o an anladım, sağlık bir gelişen durum değil, bir yolculuk. Beslenme ise bu yolculuğun en mühim mihenk taşı.
Doğru Beslenme Vücudumuzun Şifre Anahtarı
Herkesin vücut yapısı, metabolizması, hatta zevkleri değişik. O halde tek bir doğru beslenme şekli ihtimal dahilinde mi? Bana kalırsa olamaz. Tıpkı bir kilidin tek bir anahtarı olduğu misali, vücudumuzun da kendine kendine özel bir şifresi var. İşte bu şifreyi çözmek için öncelikle kendimizi dinlemeli, ihtiyaçlarımızı anlamalıyız.
Mesela ben güne enerjik başlamayı sevenlerdenim. Bu yüzden güne kesinlikle, şüphesiz protein yoğun bir kahvaltıyla başlamam gerekiyor. Yumurta, peynir, tam tahıllı ekmek favorilerim arasında. Ama öğle vakti geldiğinde salatayla yetinmeyi tercih ederim. Çünkü öğleden sonra çoğu zaman hareketli olurum, ağır yemekler beni olumsuz etkiliyor.
Peki ya siz? Siz vücudunuzun dilinden ne kadar anlıyorsunuz? Belki de sağlıksız beslenme alışkanlıklarınızın nedeni, vücudunuzun sesini yeterince dinlememenizdir.
Sağlıklı Yaşamın Vazgeçilmezleri Hareket ve Su
Beslenme tek başına yeterli mi peki? Elbette değil. Sağlıklı bir yaşam için sistematik egzersiz yapmak da şart. Tıpkı bir arabanın sistematik bakıma ihtiyacı olduğu misali, vücudumuzun da harekete ihtiyacı var.
Hatırlıyorum da, üniversite yıllarımda spora pek zaman ayırmazdım. Dersler, sınavlar, arkadaşlar derken kendimi ihmal etmişim. Ta ki bir gün merdivenleri çıkarken nefes nefese kalana kadar. İşte o zaman fark ettim, sağlığımla oynadığımı. Hemen kendime bir spor programı hazırladım. Haftada üç gün spor salonuna gitmeye, öteki günler ise yürüyüş yapmaya başladım.
Ve inanın bana, aradaki farkı hemen hissettim. Sadece ve sadece gerçek olarak değil, zihinsel olarak da kendimi çok daha iyi hissediyordum. Artık daha enerjik, daha mutlu ve daha konsantreydim.
Ve tabii ki, su içmeyi de unutmamak gerek. Vücudumuzun yaklaşık %70’i sudan oluşuyor. Bunun sonucunda demek oluyor ki, susuz kaldığımızda vücudumuz da tıpkı susuz kalmış bir çiçek misali solmaya başlıyor. Bu nedenle, her gün en az 2 litre su içmeye ihtimam göstermeliyiz.
Sağlıklı Atıştırmalıklar Canınızın Çektiklerinden Ödün Vermeden
Hepimiz zaman zaman atıştırmalık krizlerine giriyoruz. Bilhassa de yoğun ve stresli günlerde sağlıksız atıştırmalıklara yönelmek çok kolay. Ama unutmayın, sağlıksız atıştırmalıklar sadece ve sadece kilo almamıza değil, eşzamanlı olarak sağlığımızı da olumsuz etkiliyor.
Peki, hem canımızın çektiklerinden ödün vermeden hem de sağlıklı bir şekilde nasıl atıştırabiliriz? İşte size birkaç öneri
- Bir avuç badem veya fındık
- Bir kase yoğurt meyveyle
- Bir dilim tam tahıllı ekmek üzerine avokado
- Bir muz
- Birkaç adet hurma
Gördüğünüz misali, sağlıklı atıştırmalıklar hem lezzetli hem de pratik ihtimal dahilinde. Mühim olan, doğru seçimleri yapmak.
Yemek Yapmanın Keyfi Sağlıklı ve Lezzetli Tarifler
Sağlıklı beslenmek için illa ki sıkıcı ve tatsız yemekler yemek zorunda değiliz. Aksine, sağlıklı malzemeler kullanarak birbirinden lezzetli yemekler yapabiliriz. Mühim olan, biraz yaratıcılık katmak.
Mesela ben, hafta sonları kesinlikle, şüphesiz kendime vakit ayırıp yeni tarifler denemeye çalışıyorum. Geçen hafta, internette karşıma çıkan bir tarifle sebzeli ve tavuklu bir quinoa yaptım. Hem çok lezzetliydi hem de çok sağlıklıydı.
Siz de internette veya yemek kitaplarında yer alan sağlıklı tariflere göz atabilir, kendi damak zevkinize uygun olanları deneyebilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı yemek yapmak, kendinize ve sevdiklerinize yapabileceğiniz en güzel iyiliklerden biridir.
Unutmayın, sağlıklı bir yaşam bir gecede elde edilecek bir şey değil. Bu müstesil ve keyifli bir yolculuk. Mühim olan, doğru adımları atmak ve pes etmeden devam etmek.
“`