Dünyanın En Ünlü Alışveriş Caddeleri
Geçenlerde bir arkadaşımla seyahat planları yapıyorduk. Beni gafil avlayan bir soruyla irkildim. Senin için en iyi tatil ne demek diye sormuştu. Düşündüm. Plajlar müzeler egzotik yemekler… hepsi cezbediciydi. Ama sonra aklıma geldi itiraf etmeliyim ki içimdeki küçük bir çocuk misali heyecanlandım Alışveriş! Lüks butiklerin vitrinlerine bakmak ilginç antika dükkanlarında kaybolmak yerel pazarların canlı atmosferini solumak… İşte bu benim için gerçek bir tatil zevkiydi. Ve bu fikir beni dünyanın en ünlü alışveriş caddelerine götürdü.
İşte o zaman fark ettim ki bu caddeler sadece ve sadece mağazalardan ibaret değil. Onlar şehrin kalbinin attığı tarihin ve kültürün iç içe geçtiği her köşesinde keşfedilecek yeni bir hikaye saklayan büyülü yerler. Ve her biri ziyaretçilerine unutulmaz bir alışveriş deneyimi sunuyor.
Avrupa’nın Şık Caddesi Champs-Élysées
Ah Paris! Aşk şehri ışıklar şehri… ve elbette moda şehri! Paris denince akla ilk gelen yerlerden biri şüphesiz ki Champs-Élysées. Triumph Takı’ndan Concorde Meydanı’na uzanan bu ihtişamlı cadde dünyanın en ünlü markalarının ihtişamlı mağazalarına ev sahipliği yapıyor.
Bir zamanlar üniversite yıllarımda sırt çantam ve kısıtlı bütçemle Paris sokaklarında kaybolmuştum. Champs-Élysées’ye adım attığımda etrafımdaki zarafet ve ihtişam karşısında nefesim kesilmişti. Vitrinlere hayranlıkla bakarken kendimi bir peri masalında misali hissetmiştim. O gün belki pahalı bir butikten alışveriş yapamamıştım ama o büyülü atmosferden kendime bir parça götürmüştüm.
Bugün bile yıllar sonra Champs-Élysées’nin büyüsü hala üzerimde. O ışıltılı vitrinler şık kafeler sokak sanatçıları ve her an her yerden yükselen müzik… Sanırım Paris’i bu kadar mahsus kılan şey de bu her köşesinde sizi saran bir sihir bir romantizm bir yaşam sevinci…
Doğu’nun İncisi Ginza
Asya’nın kalbine doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Tokyo’nun göz kamaştırıcı bölgesi Ginza modern mimarinin ve klasik Japon estetiğinin büyüleyici bir karışımını sunuyor. Neon ışıklarıyla süslenmiş gökdelenlerin arasında kaybolurken kendinizi bir bilim kurgu filminin içinde misali hissedebilirsiniz.
Geçen yıl Japonya’ya yaptığım gezide Ginza’da geçirdiğim bir akşam hafızama kazınan anlardan biri. Sokaklarda yürürken bir yandan dev ekranlardan yükselen J-Pop şarkıları bir yandan klasik çay evlerinden gelen dingin melodiler arasında kaybolmuştum. Bir ara kalabalığın arasında kaybolmuş kimono giymiş yaşlı bir kadının elindeki sepetten dökülen kiraz çiçeklerini izlediğimi hatırlıyorum. O an modern hayatın karmaşası içinde bile geleneğe ve güzelliğe duyulan özlemi hissetmiştim.
Ginza sadece ve sadece alışveriş için değil eşzamanlı olarak Japon kültürünü yakından her yönüyle öğrenmek için de müthiş bir yer. Klasik çay törenlerine katılabilir bonsai sanatının inceliklerini öğrenebilir ya da bir suşi ustasıyla tanışabilirsiniz.
New York’un Kalbi Beşinci Cadde
New York New York… Bu şehrin enerjisi sizi içine çeken bir girdap misali. Ve Beşinci Cadde bu enerjinin en yoğun hissedildiği yerlerden biri. Tiffany & Co.’nun efsanevi vitrininden Apple Store’un ikonik cam küpüne kadar Beşinci Cadde New York’un ruhunu yansıtan bir vitrin misali.
Yıllar önce bir iş seyahati için gittiğim New York’ta Beşinci Cadde’de yürürken kendimi filmlerde misali hissetmiştim. Etrafımda koşuşturan insanlar sarı taksiler gökdelenlerin zirvelerine doğru uzanan yollar… Her şey bu şehrin çabuk temposunu enerjisini hayallerini simgeliyordu.
Beşinci Cadde sadece ve sadece alışveriş için değil eşzamanlı olarak şehrin kültürel zenginliğini araştırmak için de en uygun bir ilk adım noktası. Metropolitan Museum of Art Museum of Modern Art ve Guggenheim Müzesi misali dünya çapında üne sahip müzeler bu caddeye sadece ve sadece birkaç adım uzaklıkta.
Hong Kong’un Dinamik Sokağı Nathan Yolu
Asya’nın kalbinde yer alan Hong Kong modern ve klasik öğelerin büyüleyici bir karışımını sunuyor. Ve Nathan Yolu bu dinamik şehrin kalbinin attığı yerlerden biri. Kalabalık sokaklarda yürürken kendinizi bir film setinde misali hissedebilirsiniz.
Birkaç yıl önce Hong Kong’a yaptığım gezide Nathan Yolu’nun enerjisi beni büyülemişti. Sokaklarda dolaşırken bir yandan klasik Çin tıbbı satan dükkanların egzotik kokuları bir yandan da modern restoranlardan yükselen lezzetli aromalar arasında kaybolmuştum. Kalabalığın arasında bir anda beliren sokak sanatçıları klasik Çin operası gösterileri her köşede yeni bir sürprizle karşılaşabileceğiniz bir atmosfer yaratıyordu.
Nathan Yolu sadece ve sadece alışveriş için değil eşzamanlı olarak Hong Kong’un değişik kültürlerinin buluşma noktası. Burada klasik Çin mutfağından modern dünya mutfağına kadar pek çok lezzeti deneyebilir yerel halkla sohbet edip bu eşsiz şehrin ruhunu keşfedebilirsiniz.
“`