0

Dünyanın En Büyük Çiçekleri

Share
Merhabalar

Dünyanın En Büyük Çiçekleri Dev Asa Çiçeklerinden Rafflesia’ya Bir Yolculuk

Doğanın bize sunduğu harikaların sınırı yok. Kimi zaman minicik bir böceğin renklerinde kayboluyoruz kimi zaman devasa ağaçların heybeti karşısında nefesimiz kesiliyor. İşte bu ihtişamlı dünyanın en etkileyici üyelerinden biri de dev çiçekler. Görünüşleriyle büyüleyen kokularıyla sarhoş eden bu çiçekler gerçek birer doğa harikası. Gelin dünyanın dört bir yanından bu dev çiçeklerin gizemli dünyasına bir yolculuğa çıkalım.

Dev Çiçeklerin Büyüsü

Bazen internette gezinirken öyle ilginç şeylere denk geliyorum ki insanın doğanın güzelliği karşısında ne kadar aciz kaldığını bir kez daha anlıyorum. Geçenlerde dev çiçekler hakkında bir makale okudum. Açıkçası daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Fotoğraflardaki renk cümbüşü ve ihtişam karşısında adeta nutkum tutuldu. İşte o gün bugündür bu dev çiçekler aklımdan çıkmıyor. İnsanın içini bir merak kaplıyor nasıl olur da doğa böylesine ihtişamlı ve bir o kadar da narin yapılar ortaya çıkarabilir diye.

Dev çiçekler deyince akla ilk gelen isim elbette ki Rafflesia Arnoldii. Endonezya’nın yağmur ormanlarında kendine yer bulan bu çiçek dünyanın en büyük çiçeği ünvanını taşıyor. Yaklaşık bir metre çapa ulaşabilen Rafflesia görüntüsüyle de en az kokusuyla olduğu kadar cezbedici. Etkileyici bir güzelliğe sahip olduğunu söyleyemem hatta biraz tuhaf bile diyebilirim. Ama yine de insanda hayranlık uyandıran bir yanı var.

Titan Arum Ceset Çiçeği

Dev çiçekler dünyasının bir öteki ilginç üyesi ise Titan Arum öteki adıyla “Ceset Çiçeği”. Sumatra’nın yağmur ormanlarında gizlenen bu dev bitki Rafflesia kadar büyük olmasa da üç metreye kadar uzayabilen boyuyla göz kamaştırıyor. İsmini ise yaydığı çürümüş et kokusundan alan bu çiçeğin böcekleri kendine çekmek için böyle bir yönteme başvurduğu düşünülüyor. Düşünsenize ormanda yürüyorsunuz ve birden bire böyle bir koku burnunuza çalınıyor. Korkunç olmalı!

İlginizi Çekebilir;  Psikoloji ve zihinsel sağlık konuları

Titan Arum’u öteki dev çiçeklerden ayıran bir öteki özellik ise nadir çiçek açması. Ortalama 7-10 yılda bir çiçek açan Titan Arum’un bu eşsiz olayını görmek için insanlar dünyanın dört bir yanından akın ediyor. Benim de fırsatım olsa kesinlikle, şüphesiz görmek isterdim. Gerçi kokusunu duyunca pişman olabilirim. Şaka bir yana bu çiçek gerçekten de doğanın bize sunduğu en ilginç hediyelerden biri.

Dünyanın En Büyük Çiçeklerinin Yaşam Sırları

Bu dev çiçeklerin nasıl olup da bu kadar büyüdüklerini hiç merak ettiniz mi? Aslında bu sorunun cevabı oldukça içinden çıkılması müşkül. Genetik yapıları çevresel faktörler hatta böceklerle olan ilişkileri bile bu çiçeklerin devasa boyutlarına ulaşmasında rol oynuyor. Sözgelimi Rafflesia bir parazit bitki olduğu için kendi besinini ortaya koymak yerine bir asma türü olan Tetrastigma’dan besinlerini çalıyor. Bunun sonucunda çiçeğin devasa boyutlara ulaşmasını sağlayan etkenlerden biri.

Dev çiçeklerin yaşam döngüleri de en az boyutları kadar ilginç. Sözgelimi Rafflesia tohumdan çiçeğe dönüşebilmek için müstesil ve meşakkatli bir süreçten geçiyor. Tohumlar öncelikle Tetrastigma asmasının köklerine tutunuyor ve burada yıllarca gelişmeye devam ediyor. Sonunda ise devasa bir tomurcuk olarak ortaya çıkıyor ve sadece ve sadece birkaç gün süren bir çiçeklenme dönemi geçiriyor. Bu kadar kısa süreli bir güzellik için böylesi müstesil bir bekleyişe değer mi orası tartışılır.

Dev Çiçeklerin Geleceği ve Korunması

Ne yazık ki bu muhteşem çiçeklerin birçoğu günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yaşam alanlarının tahrip edilmesi iklim değişikliği ve kaçak çiçek ticareti dev çiçeklerin geleceğini tehdit eden en mühim faktörler arasında yer alıyor. Umarım gelecek nesiller de bu muhteşem doğa harikalarına şahit olma şansına sahip olabilirler. Aksi takdirde doğanın bize sunduğu bu eşsiz hediyeleri kaybetmiş oluruz.

İlginizi Çekebilir;  En Çok Okunan Klasik Romanlar

Gelişen durum olarak dev çiçekler doğanın bize sunduğu en büyüleyici ve gizemli hediyelerden biri. Boyutlarıyla hayranlık uyandıran kokularıyla şaşırtan bu çiçekler eşzamanlı olarak hassas bir ekosistemin de mühim birer parçası. Onları gizlemek ise hepimizin görevi.

“`