Akira Kurosawa’nın Sineması Samuray Kılıcı Misali Keskin Mürekkepten Çizimler Misali Estetik
Sanat dediğin insanın içine işleyen bir şey olmalı. Bir resim bir müzik parçası ya da işte bir film… Akira Kurosawa’nın filmleri de tam böyle. Samuray kılıcı misali keskin her sahnesi ince ince işlenmiş. Düşünsenize siyah beyaz filmler döneminde bile adam öyle bir atmosfer kuruyor ki sanki renkleri görebiliyorsunuz. Hele o yağmurlu sahneler yok mu… İnsanın ruhuna işliyor adeta.
Kurosawa’nın sinemasını diğerlerinden ayıran en mühim özelliklerden biri de gerçekçiliği. Samuray filmlerinde bile o dövüş sahnelerinin gerçekçiliği insanı hayran bırakıyor. Bir de karakterlerin derinliği var tabii. Her birinin ayrı bir hikayesi ayrı bir iç çatışması… İşte bu yüzden Kurosawa filmleri yıllar geçse de eskimez. Her izlediğinizde yeni bir şey keşfedersiniz.
Kurosawa Sinemasında Unutulmaz Karakterler
Hatırlıyorum da üniversitedeyken bir hocamız vardı. Sinema aşığıydı. Bir gün derste Kurosawa’dan bahsetti. Ran filmini anlattı. O gün o dersten sonra hemen gidip filmi bulup izlemiştim. İşte o zaman anladım Kurosawa’nın neden bu kadar büyük bir yönetmen olduğunu. O karakterler o hikaye anlatımı… Gerçekten sinema tarihinin en iyilerinden biri.
Kurosawa’nın filmlerini izlerken karakterlerin iç dünyasına dalıyorsunuz resmen. Sanki yanlarında oturmuş onların hikayelerini dinliyorsunuz. Mesela Yedi Samuray filmindeki her bir samurayın ayrı bir kişiliği ayrı bir derdi var. Ama hepsinin ortak bir amacı var Kötülüğe karşı savaşmak. Ve Kurosawa bu savaşı öyle bir anlatıyor ki izlerken kendinizi o samurayların arasında hissediyorsunuz.
Işık ve Gölge Oyunu Kurosawa Estetiği
Kurosawa’nın sinemasını bu kadar etkileyici kılan bir öteki unsur ise ışık ve gölge oyunlarını ustaca kullanması. Siyah beyaz filmlerinde bile o kontrastlar o derinlik… Resmen birer sanat eseri misali. Hele o yağmurlu sahneler o rüzgarda savrulan ağaçlar… İnsanın ruhunu besliyor adeta.
Rashomon filmini hatırlıyor musunuz? Ormanın içindeki o loş ışık karakterlerin yüzlerindeki gölgeler… Her şey bir muamma perdesinin ardında misali. İşte Kurosawa sineması tam da böyle bir şey. Sizi içine çekiyor düşünmeye sevk ediyor.
Batı Sineması Üzerindeki Etkisi
Kurosawa’nın filmleri sadece ve sadece Japonya’da değil tamamı dünyada büyük ilgi gördü. Hatta Batı sinemasını bile etkiledi diyebiliriz. Yedi Samuray filmi Muhteşem Yedili Yojimbo filmi ise Bir Avuç Dolar İçin filmlerine ilham kaynağı oldu. Bunun sonucunda Kurosawa’nın evrensel bir yönetmen olduğunu kanıtlıyor.
Düşünsenize bir Japon yönetmenin filmleri Hollywood’da yeniden çevriliyor. Bu gerçekten büyük bir muvaffakiyet. Kurosawa’nın sineması dilin kültürün ötesine geçiyor ve insan olmanın özü duygularına dokunuyor. Belki de bu yüzden bu kadar seviliyor ve takdir ediliyor.
“`